DERGİ hür tefekkürün kalesi ve bir zekalar topluluğunun eseridir.
En genç düşünceler, dergilerde kanat çırpar.
Dergiler, bir neslin vasiyetnamesidir, daha doğrusu mesajıdır.
Dergiler, bir şehrin iç sokakları gibi mahrem ve samimidirler.
Ve devrin çehresini makyajsız olarak dergilerde bulursunuz.
Ama onlar müzeden çok, bir antikacı dükkanı gibi ihmal edilmiş ve derbederdirler.
Bu açıdan, kapanan her dergi kaybedilen bir savaş, bir hezimet veya bir intihardır.
KİTAP ise; geleceğe yollanan bir mektup gibidir.
Kitap sizinle beraber yaşar, sizinle beraber büyür.
Kitap çok defa tek insanın eseri, tek düşüncenin yankısıdır.
Her kitap kapıları herkese ve ilk gelene açılmayan tılsımlı bir saraydır.
Kitaplar acıları, alışkanlıkları ve zilletleri ile, varoşları, gecekonduları ve lüks semtleriyle, Metropol şehirlere benzerler.
Kalbi vardır kitapların.
Onlar sırtına basıp ikbale tırmanacağın birer basamak değildir.
Kitapların kahrını çekecek ve hizmetinde bulunacaksın.
Senelerce hiçbir şey beklemeden, diz çöküp emirlerini dinleyeceksin.
Kaya homurdanır, mermer gülümser,
Ama konuşan yalnız Kitap’tır.
Ve her kitapta kendimizi okuruz.
Cemil MERİÇ – Bu Ülke (s. 100-101)