TEKALİF-İ MİLLİYE

Tekâlif-i Milliye, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi öncesi ordunun ihtiyacını karşılamak ve Sakarya Savaşı’na hazırlanmak için Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın kanunla kendisine verilen yasama yetkisini kullanarak yayınladığı “Ulusal Yükümlülük” emirleridir.
Konunun öncesi ve sonrasını Mustafa Kemal Paşa’nın kendisinden dinleyelim:
İnsan, araç, tüfek ve top sayısı bakımından İsmet Paşa komutasındaki ordumuza karşı orantısız bir üstünlüğü bulunan Yunan ordusu,  10 Temmuz 1921 tarihinde saldırıya geçince, 18 temmuz 1921 tarihinde İsmet Paşa’nın Eskişehir / Karacahisar’da bulunan karargahına gittim ve şu direktifi verdim.
’’Düşman ordusuyla aramıza mesafe koymak, onları asıl mevzilerinden uzaklaştırmak, ordumuzu derleyip toparlamak ve güçlendirmek için Sakarya doğusuna çekilelim.’’
Çünkü askerlik açısından bizim asıl görevimiz;  Yunan ordusunu ufak ufak direnişlerle durdurmak, bu arada da yeni orduyu kurmak, derleyip toparlamak ve güçlendirmek için zaman kazanmaktı.
Zira bu saldırı başladığı zaman, milli hükümetin durumu ve milli mücadelenin gelişmesi, bizim genel seferberlik ilanımıza ve bu şekilde milletimizin bütün kaynak ve imkanlarını, başka bir şey düşünmeksizin, düşman karşısında toplamaya henüz uygun ve yeterli değildi.
Elbette bizim bu geri çekilmemiz  ülkede ordumuzun bozguna uğradığı gibi değerlendirilerek manevi bir sarsıntıya ve Meclis’te sert tartışmalara sebep oldu ve milletvekilleri  ‘’benim Başkomutan olarak ordunun başına geçmemi’’ istediler.
Bunu dile getirenlerin amaçları doğal olarak farklıydı.
a- Bazı milletvekilleri bana güven duydukları için, içten duygularla ordunun başına geçmemi istiyordu.
b- Bazı muhalif milletvekilleri de, ordunun bozguna uğradığını düşünüyor ve ordunun başına geçerek benim de kişiliğimin bozguna uğramasını istiyordu.
c- Bazıları da bunu sakıncalı buluyor ve ordu başarısız olursa; son ümidin de tükeneceğinden korkuyorlardı.
Sonuçta benim fiili olarak başkomutanlığı üstlenmem, bütün mecliste son çare ve önlem olarak görüldü.    
Bunun üzerine ben de 4 Ağustos 1921 tarihinde TBMM Başkanlık makamına şöyle bir önerge verdim:
‘’Başkomutanlığı,  TBMM’nin sahip olduğu yetkileri fiili olarak kullanmak şartıyla kabul ediyorum. Ama bu yetkinin üç ay gibi bir süreyle sınırlandırılmasını rica ederim.’’

NUTUK

SONUÇ:
TBMM yapılan uzun tartışmalardan sonra  5 Ağustos 1921 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’ya bu yetki veriliyor.
Mustafa Kemal Paşa bu yetkiyi aldıktan ve Ankara’da yaptığı bazı hazırlıklardan sonra, 7-8 Ağustos 1921 tarihlerinde ‘’Tekalif-i Milliye’’ yani ‘’Milli Vergiler’’ adı altında, halkın savaşa katkısını isteyen 10 maddelik bir kanun çıkarıyor.
Bu kanunla halkın ordunun ihtiyacına yarayan mallarının ‘’yüzde kırklık’’ kısmı, ”bedeli savaştan sonra ödenecektir” diyerek makbuz karşılığında alınıyor.
Ve Kurtuluş Savaşı bittikten sonra 2 Nisan 1923 tarihli ve 328 sayılı kanunla 6.003.663 TL olan Tekalifi Milliye borçları sahiplerine iade ediliyor.  

BEYYİNAT tarafından değişik kaynaklardan derlenmiştir.
 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s