İnsan, içinde yaşadığı dünyada bir misafir olduğunu, dünyanın sahipsiz olmadığını ve kendisinin de bir gün mutlaka öleceğini bilmeli.
Çünkü dünyada başıboş gibi gördüğü diğer canlıların hepsinin doğada kendine özgü bir yaşamı ve özel birer görevi var.
Bugün ortaya çıkan Korona Virüs (Covid-19) gibi salgınlar, insanların doğaya ve hayvanlara yönelik hoyratça ve orantısız müdahalesinin bir sonucu, büyük ölçüde çevresel konularla ilgilidir,
Dünyanın birçok yerinde hayvanların doğal yaşam alanları yağmalanırken, hayvan türleri de acımasızca yok edilmeye devam ediyor.
Türler yok olunca, hayvanların bedeninde onlara zarar vermeden yaşayan virüsler, kendilerine yeni beden arıyor ve insan vücudu da onların yeni ev sahibi konumuna geliyor.
İnsanların;
a- Kentleşme uğruna ormanları yok etmek ve her yeri betona boğmak,
b- Tarım arazisi ortaya çıkarmak için ormanları yakmak,
c- Maden arama faaliyetleri için ormanları tahrip etmek,
d- Dere yataklarına inşaatlar yapmak,
e- Hayvancılık ve hayvanları evcilleştirmek gibi faaliyetler
ile vahşi yaşamın içine daha çok girmesi eko-sistem dengesini bozuyor, bu durum birçok hayvan türünün insanlarla yakın temasına ve çeşitli hastalıklara sebep oluyor.
SONUÇ :
Gerçek şu ki; tarihte insanın doğaya müdahalesi nedeniyle birçok hastalık ortaya çıktı ve çıkmaya devam edecek.
İşte bugün bu Korona Virüs salgını vesilesiyle sorgulanması ve düşünülmesi gereken durum, insanın kendi yaşam alanı dışıyla ve orada yaşayan canlılarla kurduğu ilişkidir.
Bu salgın, insanoğlunun doğa ve hayvanlarla kurduğu ‘’benmerkezci, sorumsuz, yok edici’’ ilişkiden vazgeçmesinin, doğaya ve hayvanların yaşam alanına saygı göstermesinin, doğayla ve diğer canlılarla ilişkisini gözden geçirmesinin önemini ortaya koyuyor.
Doğayı ve canlı türlerini yok eden insan, kendi yaşam alanlarını da yok ediyor.
BEYYİNAT
BEYYİNAT 