HZ.HATİCE ve SEVGİLİ EŞİ / S.ERASLAN

aysha.com.tr

Allah, peygamberimize “Habibim” diyor.
Kainatın gözbebeği Hz. Muhammed’i koşulsuz seven gözler, bir kadına ait.
Tanrısal sevginin yeryüzünde verildiği kişi bir kadın, yani Hz. Hatice.
Dolayısıyla, yaratım başlangıcındaki sevgiyle yeryüzündeki kadın arasında doğrudan ilişki var.
Yaratımın özündeki aşkın, sevginin aynadaki yansıyışı olan Hz. Hatice, çölün içinde deniz gibiydi.
“İsim kaderdir”  ve Hatice: “Erken doğan, erken uyanan, erken yol alan” demektir.
Erken olmakla ilişkili bir önemi var Hatice’nin.
Hz. Hatice, babasından aldığı terbiye yüzünden he zaman erken uyanmak ve sabırlı olmak mecburiyetinde.
Ataerkil, kadın aleyhine gelişmiş bütün o tabular karşısında da güçlü durmak zorunda.
Babası ve annesi onu sağlam bir karakterle yetiştirmeye özen gösteriyor. Ve o da  her seferinde gayretiyle, iradesiyle tüm zorluklardan sapasağlam çıkıyor.
Hayatını kendi gayretiyle kurabilmiş, ortalamanın üstünde bir kadın.
Biraz eczacılıkla, hekimlikle uğraşan kadınlar ortaçağda cadı diye yakılıyordu. O ise; ticaret yapıyordu.
Eşini, kardeşlerini kaybetmiş olmak bugün bile kolay değil.
Evlendikleri zaman  Hazreti Muhammed’ de  henüz peygamber değil.
Bir kadının kendisinden 15 yaş küçük bir erkekle evlenmesi ise;, şu anda bile çok zor.
Sadece İslam coğrafyasında değil Londra’da da öyle…
Hz. Peygamber’den önce iki kere evlenmiş, iki çocuklu bir kadın. Zor bir hayatı var…
İlk eşi vefat etmiş, mutlu bir evlilikmiş. Ama ikinci eşiyle mutlu olmamış. Ondan da çocukları var.
Hazreti Muhammed, eşinin önceki evliliklerinden doğan çocuklarına sahip çıkmış, o çocuklar da hayat boyu Ehli Beyt’e sadık kalmışlar.
Hazreti Allah, Hz. Muhammed’e başka birinden evlat verip neslini öyle devam ettirebilirdi, niçin Hz. Hatice’yi tercih etti?
Çünkü o da seçilmiş biriydi. Burada insanlığa ironik bir cevap var.
Hz. Hatice’nin hayat hikayesi, kadınların aleyhine olan bütün hissiyatı ve bakirelik lehine olan olguları ters yüz etmiştir.

BEN KIZLAR BABASIYIM
O dönemde Hazreti Muhammed böyle bir evlilik yapıyor, ‘Ben kızlar babasıyım’ diyor.
Peki neden Hazreti Muhammed’in bu davranışı hiç örnek alınmıyor da; hala misvak kullanması  örnek alınıyor….
Tarih yazanlar genelde erkek olduğu, dikkatler erkek başarıları ve erkek hayatı üzerine yoğunlaştırıldığı için.
Mesela peygamberimizin 63 yıllık hayatının sadece 34 günü savaşarak geçtiği halde, biz hep o 34 günü okuruz.
Halbuki  O”Ben kızlar babasıyım” diye kendisini tanıtan, bir çocuğun kuşu öldüğü zaman ona taziyede bulunan, katırlarını, develerini, etrafındaki kedileri seven, ihtiyar kadınlarla şakalaşan, hayatın içinde bir erkek…
O ki Hazreti Hatice’yi ömrünün sonuna kadar hep aşkla hatırlamış, başka evlilikleri de olmuş ama Hazreti Hatice’yi hep ayrı tutmuş.
Kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bir coğrafyada, bu manada tabuları yıkan bir kimlik.
1500 yıl sonra baktığımızda, onların yaşadıklarının tabular dışı olduğunu görüyoruz.

SİBEL ERASLAN

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s